*

  • türk vatandaşlarına genel geçer bir sermaye ve dil şartı olmaksızın ingiltere'de iş kurma ve yerleşme imkanı tanıyan vize türüdür. kökleri taa 1963'te imzalanan ankara antlaşmasına dayanır ki ismi de zaten buradan gelir.

    normal şartlar altında ingiltere'de iş kurmak isteyen kişilerin şu anda hatırlayamadığım ama bayaa yüklüce bir meblağda birikime sahip olması gerekiyor. ancak ankara antlaşması vizesinde böyle bir şart yok. ingiltere'de işinizi kurabileceğiniz ve sonrasında kara geçene dek ingiltere'deki yaşamınızı idame ettirebileceğiniz kadar birikime sahip olmanız yeterli. doğal olarak bu birikimin miktarı başvurudan başvuruya, yapılacak işe ve başvuru sahibinin yaşam standartlarına göre değişiyor. "zanaatkarım ben, altın-gümüş işleyip satacağım" diyenle "dondurma satacağım, kamyonla" diyen adamın sermayeleri farklı elbette. keza türkiye'de yayla gibi evde konforlu bir hayat yaşayan adamın ingiltere'de 4 kişiyle ev paylaşıp, yaşam alanını 4 te birine indireceği ve ortak banyo vs kullanacağını söylemesi pek de inandırıcı değil takdir edersiniz ki.

    ingilizce şartı da sermaye şartı gibidir. türk bölgesinde çalışacak kişiyle londra'nın orta yerinde iş yapacak kişinin ve ayrıca birebir insanlarla muhatap olacak kişiyle pek de iletişim gerektirmeyen iş yapacak kişinin sahip olması gereken ingilizce seviyesi de illa ki farklıdır.

    bunların yanı sıra ingiltere'ye ankara antlaşmasıyla gelen kişiler 4 yılın sonunda süresiz oturuma, totalde 5 yılın sonunda ise vatandaşlığa başvurabiliyorlar. ayrıca ilk başvurudan itibaren eş ve 18 yaş altındaki çocuklarını yanlarına alabiliyorlar. eşleri başka iş yerinde çalışabiliyor. çocuklar 18 yaşına kadar devlet okullarında felan eğitim alabiliyorlar.

    güzel vize yani ama bal kaymak değil. vize memurları bu vizenin başvurularını incelerken dosyayı hallaç pamuğu ediyorlar. sizin aklınızın ucundan geçmeyen bir detayı görmeleri büyük kırmızı "reddedildi" kaşesini dosyanın üzerine basmaları için yeterli. sonra itiraz davasıydı, yok beni yanlış anladınız o iş öyle değildisiydi uğraş dur.

    başvuracaklar önce bir ya sabır çeksin, hakketen sabır istiyor zira.

    güncelleme editi:

    brexit tabir edilen britanya'nın ab'den ayrılması vakası ile geleceği tehlikede olan vize türüdür. ab ile pazarlığın 2 yıl süreceği belirtiliyor, dolayısıyla bu vizeye de başvurmak için son 2 yıl. bu süreçte ilk başvuruyu yapıp olumlu sonuç alanlar ingiltere ab'den tamamen ayrıldığında dahi "kazanılmış hak" olması sebebiyle ingiltere'de kalmaya devam edebilecek, yine 5 yıl sonunda vatandaşlık alabilecekler.

    demem o ki; an itibariyle akşam pazarı mevzubahis, kapanın elinde kalacak vize.

    bilgi için www.ankaraantlasmasi.com
  • (bkz: ecaa)
  • ecaa - ankara antlaşması şartlarına bağlı olarak şu an sadece ingiltere vize başvurusu yapılan vize türü.
    ingiltere'de vize ile bulunan vatandaşların geçebileceği veya türkiye'den başvuru yapılabilen bir ingiltere vizesi olup 2 kısımdır.

    ecaa 2 turkish business person visa - 1+3 yıllık verilen, iş planı ile başvuru yaptığınız ve oturum alarak vatandaşlığa dönüştürebileceğiniz bir vize türü.

    ecaa 1 çalşan vizesi - 10 yıla kadar uzatılabilir, oturuma dönümez,
  • bu vizeye basvurmayi dusunenlere tavsiyem danisman firma kullanmamalari. pek cok arkadasim bu vize ile ingiltere'ye geldi, ben baska bir vize cesidi ile buradayim, ancak onlardan edindigim izlenim, danisman firmaya 2000 pound gibi rakamlar dokmenin gayet gereksiz oldugu. artik zaten ingiltere devletinin e-devlet sitesinde ne yapmaniz gerektigi gayet net sekilde anlatiliyor. orada anlatilanlarla beraber internetteki sayisiz kaynakta anlatilanlari anlayamiyorsaniz bu vizeye basvurmayin, yok anliyorsaniz o zaman neden danisman firmaya ihtiyac duyasiniz? prosedur gayet net zaten artik yani.
    bu sekilde ingiltere'ye gelen arkadaslarimin cogu yazilimci, ben de yazilimci oldugumdan, bu vizeyle gelen tanidiklarimin da yazilimci olmasi normal, ama bambaska meslek sahipleri de bu vizeye basvurup alabiliyor. ornegin tanidigim bir ingilizce ogretmeni, kendi meslegi uzerinden bir business plan hazirlayip basvurup bu vizeyi aldi. sonrasindaki 1 sene pek is yapamadi, hatta acikcasi ben uzatmadan red almasinin yuksek olasilik oldugunu dusunuyordum, ama uzatmayi da aldi. zaten uzatmayi da aldiktan sonra, ki asil vize 1 sene, uzatma 3 sene oluyor, 4 senenin sonunda oturum vizesine basvuruluyor. (arkadaslarimdan asil vizeyi 2 senelik alan istisnalar da var, bunu neye gore farkli veriyorlar hic bir fikrim yok).
    duzgun bir basvuru ile, danisman kullanmadan, rahatlikla alabilirsiniz bu vizeyi, ancak esas zor olan, ingiltere'de bu vize ile tutunabilmek, cunku maasli bir ise giremiyorsunuz, mal ya da hizmet satmaniz lazim, eger gercekten bir mal satacaksaniz, ki bu hediyelik esya'dan, turkiye'den mobilya ithalatina kadar her sey olabilir, o durumda ne yapmaniz gerektigi belli. yok eger hizmet satacaksaniz, o durumda "hizmet" kavraminin icine pek cok sey giriyor, contractor olarak, yazilim hizmeti, yani software development hizmeti satabilirsiniz, yazilimcilarin hemen tamami bunu yapiyor. maasli bir calisan olmuyorsunuz ama gunluk aktivite olarak maasli calisandan pek bir farkiniz olmuyor. sabah kalkip ise gidiyorsunuz, kod yaziyorsunuz ve aksam eve donuyorsunuz. ay sonunda maas almiyorsunuz, onun yerine contractor olarak calistiginiz sirkete 1 aylik hizmetleriniz dolayisiyla fatura kesiyorsunuz, sirket sizin kurdugunuz sirkete (ki limited sirket oluyor genellikle) o faturadaki rakami oduyor. siz de kendi sirketinizden kendinize maas oduyorsunuz, bir de dividend yani kar payi oduyorsunuz vs. sistem bu sekilde isliyor. kolay gibi gozukuyor ama ilk isi almaniz o kadar kolay olmayabiliyor, benim cevremden uzatma alamayan kendi arkadaslarimdan olmadi, ama baska yerlerden duydum, uzatma almanin, esas vizeyi almaktan daha zor oldugunu dusunuyorum.
    yani aslinda durum soyle
    ankara anlasmasi vizesini almak, duzgun bir basvuru ile kolay.
    o vizeyi aldiktan sonra ingiltere'de tutunmak, buyuk basari.
    1 senenin sonunda uzatma almak, vizenin kendisini almak kadar kolay degil. her vizeyi alan uzatmayi da aliyor, ya da vizeyi alan herkes ingiltere'de tutunmayi basariyor gibi bir durum yok.
  • çoğunlukla ingiltere için kullanılan vize türü.
    fransa, almanya ve benelux ulkelerinde de geçerlidir ama fransa hariç diğer ülkeler için adam akıllı kaynak bulmak mümkün değildir.
  • dil şartı, abartılı sermaye şartı olmadan, kademeli olarak 5. yılın sonunda ingiltere vatandaşı olmak isteyen türk vatandaşlarına özel vize. greencard gibi çekiliş veya kuraya gerek bırakmadan, belirli bir iş yapma, işçi çalıştırma zorunluluğu olmadan yanınızda işçi çalıştırma zorunluluğu olmadan, yakınlarınızı da yanınızda götürebileceğiniz bir imkan sunuyor. hiç de fena değil hani.

    "askerlik yükümlülüğünüz varsa, bunu 37 yaşına kadar erteleyebilir ve ingiltere'de 4 yıl çalıştıktan sonra yurt dışı işçi statüsünde bedelli askerlik yapabilirsiniz."
    "ingiltere'deki tüm kamu hastane ve polikliniklerde ücretsiz tedavi olabilirsiniz."

    http://www.icep.com.tr/workuk/
  • sadece ingiltere'de değil tüm ab ülkelerinde geçerlidir. ingiltere ab'den çıktıktan sonra ne olur bilinmiyor tabii.

    meraklısına: http://www.ab.gov.tr/…les/ardb/ankara_anlasmasi.pdf
  • bu vizeyle ilgili danışmanlık veren firmalardan biri için:

    visavis
  • başvurunuzun onaylanması için 3 önemli kriter vardır.
    1. yapacağınızı taahhüt ettiğiniz işte tecrübenizin olması
    2. iş için kullanacağınız sermayenizin size ait olması
    3. samimi olmanız

    normal şartlar altında, bu kriterleri pazarda limon satacak olsanız bile gözetmeniz gerekir. ama burası türkiye olduğundan, bu topraklarda yaşayan insanlar için plan yapmak atomu parçalamak kadar zor olduğundan bu şartlar zor gelir

    öncelikle bu vize, şu ülkeden gideyim de gerekirse limon satayım insanlarına kesinlikle uygun değildir. ingiltere gibi, suyun 5, sigaranın 40 lira olduğu yerde limon satarak geçinemezsiniz. her şeyi geçtim bu kafayla limon alacak sermayeyi bile 1 haftada tüketirsiniz. ayrıca sigara sağlığa zararlıdır, limonata için.

    gel gelelim bu vizenin şartları arasında x sterlin sermayeniz olmalı gibi bir kural yoktur. götünden 10bin 20bin uyduranlara itibar etmeyiniz. ingilizlerin hassas olduğu nokta, nakit akışınız pozitife ulaşana kadar kendinizi ve işinizi finanse edebilmenizdir. 1 kasa limon alacak sermayeniz, pazardaki tezgahın ilk kirası, ilk satış döneminde kişisel harcamalarınıza yetecek paranız varsa, tezgahınız ilk parti malı sattıktan sonra kara geçiyorsa ingilizler bu işi karlı görür. bakış açıları düz ve nettir.

    ikinci nokta samimi olmak zorundasınız. bankadan kredi çekip bu parayı kaynım verdi derseniz hata yaparsınız. nasıl türkiye'de sıfır sermaye ile bankadan kredi çekip limon tezgahı açmıyorsanız, ingiltere'de açmanızı mantıklı bulmalarını beklemeyin.
  • bu antlaşma sadece ingiltere tarafından değil, tüm avrupa birliği devletleri tarafından avrupa birliğine katıldıkları tarihle bağlantılı olarak kabul edilmiş bir antlaşmadır. ab'ye üye olan her ülke tüm ab mevzuatını kabul etmek durumundadır. bu da demek oluyor ki ingiltere'de bu antlaşmaya dayalı olarak sahip olduğunuz tüm haklar avrupa birliği ülkelerinin tamamında geçerlidir. ayrıca ingiltere'deki haklar bile sadece belli bir kapsamda uygulanır durumdadır.*nitekim ingiltere'ye geri dönecek olursam, bu antlaşma imzalandığında ingiltere ab üyesi bile değildi. ayrıca (bkz: #63692143)
hesabın var mı? giriş yap